Yoksa Beynin Kilidi mi Açıldı? İşte Karşınızda Nöroplastisite!
- Buse Demir
- 9 Mar 2023
- 1 dakikada okunur
Beynimizle ilgili her yeni keşif yüzyıllardır bizleri hayretler içerisinde bırakıyor!
Yakın geçmişin en önemli bulgularından biri sayılan beynin yaşam boyu devam eden, adapte olabilme ve değişebilme yetisi yani nöronların yeniden yapılandırılması işlemi nöroplastisite olarak adlandırılmaktadır. Santiago Ramon y Cajal, 1900’lü yılların başında, beynimizin yetişkinlik döneminde de değişebileceğini ortaya koymuştur. “ Modern Sinir Biliminin Babası” olarak adlandırılan bu bilim insanı sayesinde artık beynimizin elastikiyetinden söz edebiliyoruz. Beynin elastikiyeti ve gelişimi, yüksek adaptasyon kabiliyeti sayesinde kendisini değiştirebilmesi, araştırmacıları şaşırtmaya devam ediyor.
Dr. Dispenza’ya göre yeni bir zihin seviyesine ulaşmak için düşüncelerimizi dönüştürmemiz gerekiyor. Bu dönüşümü nöronlarımız arasında kurulmuş eski sinir bağlantılarını kesip yeni bağlantılar kurarak gerçekleştirebileceğimizi belirtmekte.
Peki günlük hayatımızda sıkça yaptığımız basit aktiviteler aracılığıyla beynimizin yapısı ve fonksiyonunda kalıcı ve fark edilir değişikler yapabiliyor olsaydık? Gelin sizlere biraz beyinlerimizi nöroplastisite ile nasıl şekillendirebileceğimizden bahsedeyim.
Aslına bakarsanız atalarımızın çok güzel bir tabiri vardır "işleyen demir pas tutmaz" diye, beynimizde yeni sinaps bağlantılarını oluşturmamız gerekiyor ki bunun için sadece bol bol okumakta yetmez, müzikle ilgilenmek, seyahat edip yeni yerler keşfetmek fakat uzun bir yolculuğa çıkamıyor olsanız bile şu an yaşadığınız yerde yürüyüş yapıp evinize dönerken farklı yollardan gitmek gibi bir aktivite bile bunun için yeterli olabiliyor. Kelime haznenizi geliştirmek, kurgu okumak, sanatla uğraşmak gibi örnekleri sıralayabilmekte mümkün fakat farklı bir nöroplastisite egzersizi yapmak isterseniz faydaları bilimsel olarak kanıtlanmış başka seçenekleri de araştırıp gözden geçirebilirsiniz.
Vücudumuzdaki en değerli organımız olan beynimizin yetişkinlikte dahi kendini yenileyip değiştirebilme özelliğinin olması sizcede heyecan verici değil mi? Sanırım yedisinde neyse yetmişinde de odur sözü tozlu raflara gömülecek.
Görüşmek üzere :)
Comments