Markalar Ve Sürdürülebilirlik
- Buse Demir
- 23 Mar 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 18 Nis 2021
Doğal kaynakların bilinçsizce kullanılması ve gün geçtikçe azalmasıyla birlikte sürdürülebilirlik kavramını daha sık duymaya başladık. Peki nedir bu sürdürülebilirlik önce biraz bundan bahsedip daha sonra markalarla olan ilişkisini ele alalım. Sürdürülebilirlik ekolojik, ekonomik ve toplumsal konuları kapsayan bütünsel bir yaklaşımdır, sosyo-ekolojik bir süreçtir. Gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya bırakmak oldukça önemlidir. Sürdürülebilirlik dediğimizde kendini yenileyebilen, temiz, "yaşanılabilir" bir çevre, eşitlik ve refaha dayalı sosyal koşullar ve toplum ile çevreyi gözeten ekonomik bir sistem olarak özetleyebiliriz. Bu kavramı pazarlama açısından ele alacak olursak sürdürülebilirlik konusu bu alanda belirleyici bir rol oynamaktadır. Markalar için toplumun bir parçası olarak, toplumsal hedeflere katkı sağlamanın ve bu konuda öncü davranarak insanların zihninde yer edinmenin bir diğer yolu sürdürülebilirlikten geçmektedir. Tüketicinin satın alma davranışını etkileyen birçok konu vardır fakat son zamanlarda bunlardan en önemlisi haline gelen kavramdır sürdürülebilirlik çünkü artık tüketicilerin dikkat ettiği şeylerden biri çevre dostu markalar ve ürünlerdir ve tüketiciler markalardan daha iyi bir dünya için adımlar atmalarını beklemekte ve atılan adımları da gözlemlemektedir. Yapılan araştırmalarda, tüketicilerin %50'den fazlası çevreye daha duyarlı bir yaşam biçimi için alışkanlıklarında ciddi değişimler gerçekleştirdiklerini, geri dönüşüm ve çevre dostu paket kullanımına öncelik verdiklerini, sürdürülebilir malzemeden yapılmış ürünleri tercih ettiklerini ve markaların sürdürülebilirlik yaklaşımlarının satın alma kararlarında etkili olduğunu belirtmişlerdir. Günümüzde bazı markalar ürünlerin ya da ambalajların doğada çözünebildiği, geri dönüşüm sistemlerinin tesis edildiği, atık yönetim sistemlerinin oluşturulduğu ve tüm bunların aynı zamanda kurumsal sosyal sorumluk bilinci kapsamında ele alındığı bir kurum kültürünü benimsemeye başlamıştır. Şunuda göz ardı etmemeliyiz ki “sürdürülebilirmiş gibi” iletişim yapan ama aslında öyle olmayan markalar olabilir, bu durumada literatürde "yeşil gösterme" denilmektedir. Bunlara da dikkat etmeli. Ve son olarak Unilever’in CEO’su Paul Polman’ın dediği gibi: "Sürdürülebilir markalar mirasa, yeteneğe ve güce sahiptir. ” yani uzun vadede gerçekten sürdürülebilir iş modelleriyle çalışan markaların tüketicinin gönlünde taht kurması kaçınılmaz olacaktır.
Comments