Doğanın Kalbinden Bizlere Armağan

İş yaşantımız, kariyerimiz, zamanımızın önemli bir bölümünü kapsıyor. Hayatın her alanında olduğu gibi iş ve özel yaşamda da denge oldukça önemli. Hızla gelişen ve değişen dünyaya ayak uydurmaya çalışmak maalesef sanıldığı kadar kolay değil, bazen bu dengeyi sağlayamadığımızda yaşadığımız yoğun stresle baş etmeye çalışırken bir girdabın içinde bocalayıp durmaya başlıyoruz ve ardından gelen kaygılarla bu girdap daha da büyüyor ve içinde oradan oraya savruluyoruz.

Küçüklüğümden beri evimizdeki kokuya mest oluyordum, annem sağolsun :)  Mavi kapaklı defterine itinayla notlarını alırdı, bir kısmı yemek tarifi ve bir kısmı da aromaterapi yağları hakkında bilgilerin yer aldığı o defter :) bu yağ şuna iyi gelir diye inci gibi yazmış :) küçük kahverengi buhurdanlığımıza suyun içerisine birkaç damla yağ damlatır ve gün içinde tazelerdi :) O zamanki merakımla konuya olan ilgim günden güne artmaya devam etti

Gelelim asıl meseleye

Stres ve aromaterapi… Çok eski ve kadim bir bilgeliktir aromaterapi çünkü bitkilerin ruhu ve özüyle bizi dengeler. Doğanın bize sunduğu mucizevi bitkilerden elde edilen aromatik yağlarla stresten uzaklaşabilmemiz mümkün! Malum, kokunun ne denli güçlü bir duyu olduğunu hepimiz biliyoruz. Koku duygular ve  güdülerle doğrudan bağlantılıdır. Dokunduklarımızı, gördüklerimizi ve hatta tattıklarımızı unutabiliriz ama koku hafızamız bizi şaşırtacak derecede kuvvetlidir. İşte bu noktada stres ve kaygı yönetiminde aromatik yağlar büyük bir destekçimizdir.

Ve stresle mücadele ederken bu doğal yardımcılardan bahsetmek isterim, elbette en başta Lavanta!

Hatırlar mısınız eskiden çekmece içlerine hatta yastık altlarına lavanta keseleri konulurdu, ahh ne varsa eskilerde varmış diyorum… Yapılan araştırmalar ve çalışmalarda, lavanta yağının beyin dalgalarında ölçülebilir değişiklikler meydana getirdiği sinir sistemini sakinleştirdiği ortaya çıkmıştır, bu özelliği sayesinde uykusuzluk sorunu ve kaygı bozukluğunu hafifletmeye fayda sağlar.

Malum kış mevsimindeyiz, benim bu mevsime yakıştırdığım ve severek kullandığımsa Vanilyadır! :) Vanilya zihni rahatlatarak daha iyi odaklanmaya ve daha net düşünmeye yardımcı olmaktadır. Evinizde ve ofisinizde bu kokudan istifa edebilirsiniz :)

En en en çok sevdiğim kokulardan biri; Gül!

Gül yağı gerçekten doğanın kalbinden bizlere sunulan bir armağan gibi desem abartmış sayılmam. Vücudumuzun doğal enerji frekansı 66 MHz’dir. Gül yağının enerji frekansı ise, tüm esansiyel yağlar arasında en üst seviyede olan, 320 MHz olduğunu öğrendiğimde şaşırmıştım, bu harika koku, derinden nefes almayı teşvik eden ve endorfin hormonlarını uyaran oldukça önemli bir yağ. Gülün yapraklarından elde edilen bu yağ duyuları rahatlatarak, gerginliği azaltmaya ve aynı zamanda sakinleşmeye yardımcı oluyor.

Ve bir diğeriyse mutluluk, tazelik ve enerji veren bergamot yağı, gerginlik ve kaygıyı azaltmakta faydalı olduğuna dair pek çok bulgunun olduğu, kan basıncını dengelediğini, kronik ağrıları ve stresi azalttığını ve hatta bu yağın ayrıca antibakteriyel özellikliğinin de bulunduğunu söylesem :) Bergamottan bahsetmişken, limon, portakal gibi narenciye türleri, modunuzu yükseltmeye ve zihninizi canlandırmaya da yardımcı olur.

Sıralamış olduğum bu uçucu yağları buhurdanlık ve difüzörde, stresle başta olmak üzere diğer olumsuz duygularla mücadelede kullanabilmeniz mümkün  :) Farkında mısınız bilmiyorum ama en azından hatırlatmak isterim, sahip olduğumuz tüm iyi şeylerin kökleri doğada ve bizlerse ruhumuzu en iyi onlarla besleyebiliriz.